Kampanyaya öncesinde içinde bulunduğumuz stratejik durum:
Mehmetçik Vakfı, vatani hizmetleri sırasında şehit veya gazi olmuş Mehmetçiklerin ailelerine destek oluyor, çocuklarının eğitimine katkıda bulunur. Vakıf gelirinin tamamını bağışlardan elde ediyordu. Bu gelirin en büyük kısmını (%55,6) ise Kurban döneminde gelen Kurban bağışları oluşturuyordu.
Bu durumda bizim hedefimiz neydi?
Hedeflerimiz ölçülebilir iş olarak;
1 - Mehmetçik Vakfı’nın 2016 Kurban bağış rakamlarını önceki seneye göre %5 artırmak.
2 - Senelere göre değişen bağış rakamlarındaki dalgalanmaları engellemek.
Davranışsal olarak ise;
1 - Online bağış sayısını artırmak.
Bu hedefimiz için neler yaptık?
Öncelikle tüm stratejimizi “Din, dil, etnik köken, mezhep, ekonomik düzey gözetmeksizin aslında tek bir “Mehmetçik” var.” algısının üzerine kurduk. Bu birleştirici ve ayrıştırmadan uzak stratejimiz doğrultusunda “Bana Emanet” söylemini oluşturduk. Sonrasında online bağış modülünü yenileyerek kullanıcı dostu hale getirdik.
Kampanyamızı oluştururken dikkat ettiğimiz noktalar nelerdi?
Mehmetçik Vakfı’nın TSK’ya bağlı olduğu, devletten maddi destek gördüğü gibi yanlış bir algıya sahip olması ilk bariyerimizdi. Vakfın maddi olarak bağımsız olduğunu ve tek gelir kaynağının bağışçılar olduğunu net bir şekilde vermeliydik.
Bağış yapan her insanın aklından geçen “Param tam olarak nereye gidecek?” sorusunun cevabı da bir o kadar net olmalıydı.
Diğer yandan, şehit haberleri duymaktan yorulmuş ve maalesef buna alışmış insanımızın dikkatini çekip harekete geçirmek için farklı bir iletişim tonu yakalamak gerekiyordu. Hem bu nedenle hem de negatif motivasyona göre pozitif motivasyonun daha etkili olduğu gerçeğiyle, ajitasyon yapmaktan kaçınmalıydık.
Hedef kitlemiz ABC1 SES ve ortalama 37 yaşındaki kadın ve erkeklerdi. Bağış motivasyonu olan bu kitle toplumun neredeyse tamamına yakınıydı. Dolayısıyla çok geniş bir kitleye, herkesin anlayacağı bir tonda sesimizi duyurmamız gerekiyordu.
Kampanyaya başladık!
Emanet kavramının halkımız için önemini bilerek, şehit ve gazi Mehmetçik ailelerini Türk milletine emanet edilmiş bir kavram olarak konumlandırdık ve kampanyamızı oluşturduk.
Sonuçta:
Kendimize hedef olarak koyduğumuz bağış oranlarındaki %5’lik artışı geçerek %13,3’lük bir artış elde ettik.
Son 5 yılın en yüksek bağış oranına ulaşarak bağışlardaki dalgalanmayı önledik ve son 5 yılın ortalamasına göre %52’lik bir artış sağladık.
Film, TV için hazırlanmış olsa da önemli bir viral etki sağladı. “Bize emanet” videosu, 1.787.979’u viral olmak üzere 3.347.978 kez izlendi.
Kampanya döneminde daha kolay bir kullanım sağladığımız online bağış modülüne 426.148 kişi girdi. Bir önceki seneye göre online bağış sayımızı %56 artırdık.
Diğer dernek / vakıflara göre Kurban kampanyasını en yüksek bağış bedeli (790 TL) ile yürüten vakıf Mehmetçik Vakfı’ydı. Yürütülen Kurban kampanyası sonrası, Mehmetçik Vakfı’nın algıdaki en yakın rakibi olan Kızılay’dan %32 oranında daha fazla bağış topladık. Aynı dönem Kurban bedelini KIZILAY 740 TL, LÖSEV 750 TL, DİYANET VAKFI 690 TL olarak açıkladı.
Tüm bu çaba ve çalışmalarımızla Anadolu’ya ilk Effi’sini kazandırdık!
Türkiye’nin en büyük marka ve ajanslarının yarıştığı, Reklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği tarafından düzenlenen Effie Türkiye Reklam Etkinliği Yarışması 2017’de Bronz Effie kazandık. 309 katılımcı arasında “Bize Emanet” kampanyamızla finale kalarak, Sivil Toplum Kuruluşları kategorisinde bronz Effie’yi havaya kaldırdık.